Kopyalamadık bir tek bu kaldı !
Küçüklükten itibaren ticaret için gözlemlediğimiz, bir taraftan da hepimize aktarılan alışkanlık şu değil miydi ? Öncünün bastığı yere bas, denenmişi yap, denenmemişten uzak dur, bilinmezden kaç ! İşte bu yüzden her şeyi kopyaladık, kötü anlamda örnek aldık, çokladık yani, baltaladık ya da illa bir şey yaptık anlayacağınız, geriye uzak durduğumuz bir tek şu yazılım işi kaldı gibi geliyor. Bu işe yeterince kafa yormadık mı acaba çok merak ediyorum. Az bilindiği için ürkütücü mü geldi ? Yoksa pahalı mı geldi ? Yok mu iyi bir analiz ? İrili ufaklı, bildiğimiz bilmediğimiz, onlarca batan teknoloji şirketi de vardır mutlaka ama yeterince denemedik sanırım ki başarıyı yakalayan ya da istediğimiz başarıyı yakalayanların sayısı çok çok az. Başarı elde eden bir çok şirket de var aslında, uluslararası anlamda çok büyük bir başarı elde eden yok ama değil mi ? Uzmanı olduğum bir konu değil ama hislerimi aktarmak istedim.
İnsana yatırım mı korkutuyor ?
İnsan yerine dağa, taşa, toprağa, binaya, fabrikaya, makineye ya da bir ürüne yatırım yapmak daha mı anlamlı geldi, ne dersiniz ? Biz hala fizikselden kopamadık mı ? Galiba sebep burada yatıyor. Toprak satın alınca sizin oluyor, uçmaz, kaçmaz ! Küçümsemiyorum ama bir fabrika ya da makine parkuru, üretirsin işte, bir de satarsan hele peşin satıyorsan senden iyisi yoktur. Mal benim malım, ister satarım ister üstüne otururum da dersiniz ! Ya da bizim yanlış anladığımız hatta bir türlü anlayamadığımız çağımızın mesleği müteahhitlik. Biz de kalın kafalıyız ki hala anlamıyoruz !
Oysa ki insana yatırım en güzeli !
Kabul biraz pahalı, ayrıca zaman da alıyor ki bu da pahasını daha da artırıyor ! Düşünsenize bir yazılım şirketi kurdunuz ve amacınız "Bir" (Rakamla 1) ürün ortaya koymak. Şaka değil yalnızca 1 tane ürün üretmeniz gerekiyor. O bir tane ürünü de satmanız gerekiyor. O bir tane ürün o kadar kolay çıkmıyor işte ! Mühendislere, geliştiricilere, ekipmana, satacak ekibe, satış sonrası desteğe ve en çok da zamana ihtiyacınız var. O zaman boyunca sadece para yakıyorsunuz, amaç ortaya bir ürün çıkartmak. Çıkmayadabilir bu arada ya da çıkartırsınız ama beğenilmeyebilir ya da yetersiz bulunabilir. O satmayan, beğenilmeyen ya da yetersiz ürün başka işlere yarıyor olmasın. Bir sonraki ürün için bir altyapı, deneyim kazandırıyor olabilir mi ? Yenisi için çabalıyorsunuz, vazgeçmiyorsunuz ki aranılan, beğenilen, satılan bir ürün ortaya koymak için. Denemekten vazgeçmezseniz er ya da geç siz ya da bir başkası o en iyi ürüne ulaşacaktır. Denemediğimiz sürece de biz bilemeyeceğiz ve maalesef başaramayacağız !
Kelebek Çiftliği
Geçen gün eşim ve çocuğumla birlikte İstanbul Kelebek Çiftliğini ziyarete gittik. Bu kısmı çok uzatmayacağım. Bir arada o kadar güzel ve o kadar çok kelebek gördük ki, mutluluğu ne anlatılabilir ne de ölçülebilir. O dünyalar güzeli kelebeklerin yetiştiği ortam bana, garajlardan çıkan ve dünya devi olan şirketleri hatırlattı. Yumurta ... Tırtıl ... Pupa ... evresini öyle kapalı, nemli ortamlarda geçiriyorlar ki sonunda dünya güzeli kelebekler ortaya çıkabiliyor. Bizim de o garajlara girmemiz gerekiyor. Denemeden başarabilme imkanımız yok !
Rahatımızdan olmayalım gençler ! Hiç gereği yok ! Üretmekten vazgeçmemeliyiz ! Ürettiğiniz kadarsınız ! Üretmek kelimesinin karşılığını önce hep birlikte iyi anlayalım olur mu ?
Destekleriniz için çok teşekkür ederim.
Yetenekli, öz güveni yüksek, geleceğe umutla bakan, denemekten asla korkmayan genç nesiller üretmeye ne dersiniz ?
Posted from my blog with SteemPress : https://obulunmaz.000webhostapp.com/yazilim-isinde-cok-para-varmis-diyorlar/