Everyone's standards of happiness are different. This is a very natural thing. Right now someone is happy to be on a bustling beach by the sea. Others enjoy watching the moon and stars in a deserted place. Someone else may also be enjoying a small cup of tea. What we all understand by happiness is very important.
The thing I am happiest doing these days is to spend as much time as possible with this instrument you see in my hand. It's actually been 5-6 years since I bought this instrument. He was making an old luthier that I found in a small town in Maraş, a rural area of Turkey. I've only just begun to discover how well it can be played in recent months, even though I've had it since then. Sometimes, even in the early hours of the morning, I play gently without disturbing the neighbors, I find this work very enjoyable. Apart from the authenticity of his voice, the partnership he creates while playing and singing is fascinating to me. This is one of my greatest joys.
I would also like to talk about the tune in the video. Again, I made a choice about the concept of happiness, but since the tune has a mystical aspect, its approach to happiness is very different. Namely; The name of the folk song is "I have a problem, I wouldn't change for a thousand cures." The first lines are as follows: "A rose bloomed in the vineyard of love, I have a problem, I wouldn't change for a thousand cures."
What should be understood from the words is an important issue. Because in order to make sense of these lines, it is necessary to know or understand some mystical concepts. What I can explain is that our poet Shah Ismail Hatayi (who is also the founder of the Safavid State, 16th century) is burning with the love of God. Just like every love troubles people, the love of God also troubles people, but it is interesting that this trouble makes him happy and he does not want any of them even though there are a thousand remedies. Because the love of God makes a person mature spiritually in an incredible way, and it is not bad for one to be burned or troubled by the fire of this love. This is how we can explain what appears to be a dilemma. I hope it's a little understandable.
It is with these feelings that I tried to present the piece I mentioned earlier in the 120th week of Hive Open Mic. I wish everyone a good week and true happiness in life.
Lyrics;
A rose bloomed in the vineyard of love
I have a problem, I wouldn't change for a thousand cures
My load is lal-i gevher, I scatter coral
I have a problem, I wouldn't change for a thousand cures
Cemi birds speak, spelling says
Gövel crane comes from Damascus, says my fall
My wounds say my salt is my salt
I have a problem, I wouldn't change for a thousand cures
Strange nightingale my heart bows with the sound
The life of the nice ones is gone with mourning
With the pure enthusiasm that I sought and found
I have a problem, I wouldn't change for a thousand cures
I am Shah Hatayi, I look at the love
I'm full, I'm full
My beautiful pin gave me a problem, I'll shoot
I have a problem, I wouldn't change for a thousand cures
Lyrics: Shah Ismail Hatayi
Composition: Ali Riza Albayrak
Original recording - Ali Rıza and Hüseyin Albayrak: 
Herkesin mutluluk standartları farklı. Bu çok da doğal bir şey. Şu an birileri deniz kenarında hareketli bir sahilde bulunuyor olmaktan mutlu. Başka birileri de ıssız bir yerde ayı ve yıldızları izlemekten memnun. Bir başkası da küçük bir bardak çay içmenin mutluluğunu yaşıyor olabilir. Hepimizin mutluluktan ne anladığı çok önemli.
Benim bu sıralar yapmaktan en mutlu olduğum şey bu elimde görmüş olduğunuz saz ile mümkün olduğunca çok vakit geçirmek. Bu enstrümanı alalı aslında 5-6 yıl kadar oldu. Türkiye'nin kırsal bölgelerinden Maraş'ın küçük bir ilçesinde bulduğum eski bir luthier yapıyordu. O zamandan beri elimde olmasına rağmen ne kadar iyi çalınabileceğini henüz son aylarda keşfetmeye başladım. Bazen sabah erken saatlerde bile komşuları rahatsız etmeden nazik nazik çalıyorum, o derece keyifli geliyor bana bu uğraş. Sesinin otantik olması bir tarafa, çalıp söylerken oluşturduğu ortaklık büyüleyici geliyor bana. Bu benim en büyük mutluluklarımdan birisi.
Bir de videodaki ezgiden bahsetmek isterim. Yine mutluluk konseptiyle alakalı bir seçim yaptım fakat ezginin mistik bir yönü olması sebebiyle mutluluğa yaklaşımı çok farklı. Şöyle ki; halk şarkısının adı "Bir derdim var, bin dermana değişmem." İlk dizeleri de şöyle; "Muhabbet bağında bir gül açıldı, bir derdim var bin dermana değişmem."
Sözlerden ne anlaşılması gerektiği önemli bir husus. Zira bu dizeleri anlamlandırabilmek için tasavvufi kimi kavramları da bilmek veya anlamak gerekiyor. Açıklayabileceğim şu ki, şairimiz Şah İsmail Hatayi (aynı zamanda Safevi Devletinin de kurucusudur, 16. yy), tanrı aşkıyla yanıp tutuşuyor. Her aşkın insanı dertlendirdiği gibi tanrı aşkı da insanı dertlendiriyor fakat ilginçtir ki bu dert onu mutlu ediyor ve bin derman olsa da hiçbirini istemiyor. Çünkü tanrı aşkı insanı ruhen inanılmaz bir biçimde olgunlaştırıyor vu bu aşkın ateşiyle yanmak veya dertlenmek insana kötü gelmiyor. Bu ikilem gibi görünen durumun açıklamasını bu şekilde yapabiliriz. Umarım az da olsa anlaşılmıştır.
İşte bu duygularla Hive Open Mic 120. haftasında az önce bahsettiğim eseri sunmaya çalıştım. Herkese iyi haftalar ve hayatta gerçek mutluluklar dilerim.
Şarkı sözleri;
Muhabbet bağında bir gül açıldı
Bir derdim var bin dermana değişmem
Yüküm lal-i gevher, mercan saçarım
Bir derdim var bin dermana değişmem
Cemi kuşlar dile gelir, yazım der
Gövel turnam Şam'dan gelir, güzüm der
Benim yarelerim tuzum tuzum der
Bir derdim var bin dermana değişmem
Garip bülbül gönlüm eğler ses ile
Nicelerin ömrü gitmiş yas ile
Arayıp bulduğum pür heves ile
Bir derdim var bin dermana değişmem
Şah Hatayi'm muhabbete bakarım
Ben doluyum, ben dolana akarım
Güzel pirim bir dert vermiş çekerim
Bir derdim var bin dermana değişmem
Söz: Şah İsmail Hatayi
Beste: Ali Rıza Albayrak
Orjinal kayıt - Ali Rıza ve Hüseyin Albayrak:
▶️ 3Speak