ENG
Greetings to all,
Last weekend I went to Diyarbakir to visit my girlfriend. Sorry for keeping this post waiting since the weekend. But I just transferred the photos to my computer and hit the button to share. :)
Diyarbakir is the city where I was born and grew up. I am originally Ahiska Turk, but my childhood and youth passed in the streets of Diyarbakir. Those who follow me know that after Diyarbakir I lived in Izmir for a long time and now I live in Gebze. Yes, I know, I change cities a lot. Anyway, without further ado, let's move on to the topic of the day, the Four-Legged Minaret.
I believe that the Four-Legged Minaret is one of the oldest Islamic structures in Diyarbakir. I can guess that such structures increased with the spread of Islam in Anatolian lands.
The Four-Legged Minaret is located right next to the Sheikh Matar Mosque. Sheikh Matar Mosque is also a very magnificent and historically important building. However, the Four-Legged Minara attracts the attention of tourists more. Located in the middle of the street, this minaret is one of the most important symbols of Diyarbakır. I am not saying this because I am from Diyarbakır. The reason why I say this is that almost all of my friends who come to visit Diyarbakir want to see this interesting structure.
The Four-Legged Minaret was built on four columns. As you can see in the detail photos, the minaret stands only on these one-piece columns. The interesting thing is that this minaret has survived until today, based on the natural disasters that occurred in Diyarbakir.
If you happen to be in Diyarbakır one day, don't forget to visit the Four-Legged Minaret. Also, if you pass under the Four-Legged Minaret seven times, your wishes will come true. We Diyarbakir believe it wholeheartedly. :)
In addition, Surp Giragos Armenian Church is located right next to the Four-Legged Minaret. Do not worry. I will talk about that church in my next posts. That's all for now. Thank you for accompanying me this far.
Stay with photos and love...
Veni Vidi Narravi!
TR
Geçen haftasonu kız arkadaşımı ziyaret etmek için Diyarbakır'a gittim. Bu yazıyı haftasonundan bu yana beklettiğim için üzgünüm. Ancak fotoğrafları henüz bilgisayarıma aktardım ve paylaşmak için tuşa bastım. :)
Diyarbakır, benim doğduğum ve büyüdüğüm şehir. Aslen Ahıska Türküyüm ancak çocukluğum ve gençliğim Diyarbakır sokaklarında geçti. Beni takip edenler bilir, Diyarbakır'dan sonra uzun zaman İzmir'de yaşadım ve şimdilerde Gebze'de yaşıyorum. Evet, farkındayım, çok fazla şehir değiştiriyorum. Neyse uzatmadan günün konusu, Dört Ayaklı Minare'ye geçelim.
Dört Ayaklı Minare'nin Diyarbakır'ın İslami açıdan en eski yapılarından biri olduğuna inanıyorum. İslamiyet'in Anadolu topraklarına yayılmasıyla bu tür yapıların arttığını tahmin edebiliyorum.
Dört Ayaklı Minare, Şeyh Matar Cami'nin hemen yanında bulunuyor. Şeyh Matar Camii de çok görkemli ve tarihi açıdan önemli bir yapıdır. Ancak Dört Ayaklı Minara turistlerin daha çok ilgisini çekmektedir. Sokağın ortasında yer alan bu minare Diyarbakır'ın en önemli simgelerinden biridir. Bunu Diyarbakırlı olduğum için söylemiyorum. Bunu söylememin nedeni Diyarbakır'ı ziyarete gelen arkadaşlarımın hemen hepsi bu ilginç yapıyı görmek istiyor.
Dört Ayaklı Minare dört sütun üzerine inşa edilmiştir. Detay fotoğraflarında da görebileceğiniz gibi minare sadece bu yekpare sütunlar üzerinde duruyor. İlginç olan Diyarbakır'da meydana gelen doğal afetlere dayanarak bu minarenin günümüze kadar gelebilmesidir.
Yolunuz bir gün Diyarbakır'a düşerse Dört Ayaklı Minare'yi ziyaret etmeyi unutmayın. Ayrıca Dört Ayaklı Minare'nin altından yedi defa geçerseniz dilekleriniz gerçekleşir. Biz Diyarbakırlılar buna yürekten inanıyoruz. :)
Ek olarak Dört ayaklı Minare'nin hemen yanında Surp Giragos Ermeni Kilisesi yer alıyor. Merak etmeyin. Sonraki gönderilerimde o kiliseden de bahsedeceğim. Şimdilik bu kadar. Buraya kadar eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim.
Fotoğraflarla ve sevgiyle kalın...
Veni Vidi Narravi!