Herkese selamlar. 🙋♀️
Nasılsınız, umarım her şey yolundadır. Beni soracak olursanız iyiyim ben de. Bu haftanın etkinliği için bir şeyler karalamak üzere geldim yine. @princeofbeyhive güzel temalar belirlemişti, bunlar Başarı ve Müzikler idi. Kendisine tekrar teşekkür ederim. 🌸
Aslında müzik hakkında bir şeyler yazacağıma o kadar emindim ki. Çünkü duyuru postunda tüm konulara göz gezdirdiğimde, kafamda üç aşağı beş yukarı belirlemiştim neleri seçeceğimi. Müzik benim hayatımda önemli bir alanı işgal ediyordu. Tüm güzel ve mutlu anlarımda yanımdayken hüznüme de ortak ediyordum onu. 🎶🎶
Ama bugün kafamdaki her şey silinmiş ve anlatacak hiçbir şey kalmamış gibiydi. 🤷♀️
Eski arkadaşlarımdan hatırlayanlar olacaktır, dinlediğim şarkılardan serilerim vardı hatta klipleri incelediğim, onları tasavvufla bağdaştırdığım yazılarım da. Fakat bugün kendimi zorlamak istemedim, deneseydim samimiyetsiz bir şeyler çıkardı ortaya o yüzden diğer konuya geçiş yapıyorum.
Başarı bana göre çok öznel bir kavram. 'Kime göre neye göre' dediklerimizden ve herkesin kendine göre bir başarı tanımı vardır.
Genellikle bizim ülkemizde başarı eşittir zenginlik, para kazanma odaklı görülüyor. Bir insanın çok parası varsa o başarmıştır bir şeyleri ve diğerinde bunlar yoksa başarısızdır. Okul kazanmak ve iyi bir bölümden mezun olmak, iyi bir işe sahip olmak da başarılı kabul edilen şeylerden. Düşünsenize üniversite sınavına giren ve hiçbir soruya doğru cevap veremeyen birisi, sırf ailesinin maddi desteği sayesinde özel bir okulda eğitim görüyorsa bu kişi başarılı mıdır? Kendi imkânlarıyla, kendi azmiyle sınavda belli bir ortalamayı tutturup okulundan mezun olan biriyse; diğerinden daha alt sıralardaki bölümü bitirdi diye daha başarısız mıdır?
Belki başarıya emeklerinin karşılığını almak diyebilirim. Yine de tam oturmayan bir şeyler var gibi geliyor bana. 'İyi insan' olmak da başarılı olmanın bir koşulu sayılmalı bence.
Youtube'da, Beyaz Show'un yıllar önce çekilen programının bir kesitine denk gelmiştim. Beyazıt Öztürk şöyle bir şey diyordu: "Bir ekip arkadaşına ihtiyaç duyunca iki aday arasından hangisini seçersin deseler; içlerinden biri gayet başarılı ve işini çok iyi yapıyor fakat arkadaşlarını kıskanan ve uyumsuz biri, diğeri de iyi bir insan ama işi bilmiyor. Hangisini seçerdin derlerse ben o iyi insanı seçerdim. Çünkü ona yapacağı işi ben öğretebilirim fakat diğerinin kibrini ve kötü ahlakını yenemem" gibi şeyler söylemişti.
Bunu gördüğümde yaşım küçük olmasına rağmen ne demek istediğini anlamıştım. Demek ki başarılı olmak tek başına yeterli değildi, mesleğinin tüm inceliklerini en iyi şekilde bilsen de bu seni insanların gözünde başarılı kılmıyordu.
Eğer karakterinin içinde iflah olmaz bir çıkarcılık yatıyorsa ne yaparsan yap, ne kadar çok kazanırsan kazan, insanlardan kendini ne kadar üstte görürsen gör asla başarılı sayılmıyorsun.
Bunlar benim düşüncelerim, belki doğru belki yanlıştır, illaki farklı fikre sahip olan birileri vardır. Ama dedim ya başta, kime göre neye göre? 🤷♀️
Belki de yeteneklerimizi nasıl değerlendirdiğimiz ve en iyiye ne kadar ulaştığımızdır bu başarı denilen şey. Buna da en çok kişinin kendisi karar verebilir diye düşünüyorum. ☕️
Eğitim sistemimizde çocuklar at gibi görülüyor. Evet yarış atı gibi ve bir yarışa hazırlanıyor. Herkesin girdiği bir sınavda çıkan konuları anlamaya, ezberlemeye, test çözmeye dayanan bu sistem çocukların maalesef çocukluklarını alıp götürüyor. Herkesin tek tip olarak algılandığı bu dünyada farklılar çok az yer bulabiliyor. Mesela fizik, kimya veya biyolojiyi anlayamayan birisi belki çok iyi resim yapabiliyor. Müzik kulağı gelişmiş veya daha başka bir alanda yetenekli ve istekli. Bir başkası, sporun çeşitli dallarında kendine yer bulabilecek kapasitede biri. Fakat bu öğrenciler kendilerini geliştirme fırsatını bulamadan soruların içine gömülüyor ve kayboluyor. 🙇♀️
Böyle öğrencilere başarılı veya başarısız denmesi için tek kriter, sınavlarda aldığı notlar mıdır?
6.sınıfta bir kız arkadaşım vardı. Dersleri biraz zayıftı, takdir teşekkür getirmezdi ama sesi çok güzeldi. Ezberinde birçok şarkı ve türkü vardı, çok da iyi yorumlardı. Dersin son dakikalarında dinlendirirdi bizi o güzel sesiyle. Öğretmenler onun konservatuvar sınavlarına girmesini salık vermişti ailesine. Şimdi o öğrenciyi ders notlarına göre değerlendirirsek ona başarısız mı dememiz gerekir? Aynı şekilde kara kalemle çok güzel çizim yapan bir arkadaşım da çok yetenekli ve iyiydi o konuda.
Son birkaç gündür gündemi meşgul eden bir olay vardı tam üzerine geldiği için bu konu, biraz agresif anımda yazmış olabilirim cümleleri.
Bir hayata feci şekilde son verirken birkaç hayatı da etkileyen bir eylemde bulunan çocuklarını okyanus ötesine kaçıran bir ailenin yaptıkları beni etkiledi. Olaydan bahsetmeyeceğim. Ebeveynlerin başarılı bir geçmişi olduğunu dile getiren haber kanallarının metinlerini okuyunca içimden birçok şey geçmişti. Onları da burada anmayacağım. "Başarı" kavramının ne kadar değişken olabileceğini ispatlıyordu adeta.
Geçmişte buna benzer bir şey daha yaşamıştım. Bir kitap okudum ve onu çok beğendim. Kitabın içeriğinden çok anlatım tarzı beni etkilemişti. 'Yazarıyla neden bu kadar geç tanıştım' diye de kendi kendime hayıflanmıştım hatta. Sonra aniden bir taciz haberi duyuldu onunla ilgili. Yaşı geçkin bu erkek birey, bazı hanım yazar adaylarını onların iddiasına göre taciz etmişti. Hatırladığım kadarıyla yazar da söylenenleri kabul edip özür metni yayınlamıştı. Okur ve yazın dünyası bu haberle çalkalandığı sırada yayınevi de kendisiyle olan sözleşmesini feshetti ve bir anda silindi. Her yerdeyken bir anda yok oldu sanki. İmza günleri, söyleşiler, baskı üstüne baskı yapan kitaplar sanki hiç var olmamış gibiydi.
Ben de onun yaptıklarına şaşırmıştım. Yeni tanıştığım bir yazarın böyle bir olayla gündeme gelmesi can sıkıcıydı ve hayal kırıklığı. Bundan sonra hiçbir kitabını almadım ve de okumadım.
Belki çok çok başarılıydı eserleri ama benim ve benim gibi düşünenler için artık öyle görünmüyordu.
Bazıları ise bizimle aynı fikirde değildi tabii ki. Kişi ile eseri arasına bir set çekilmesi gerektiğine inanıyordu. Yoksa dünyaca ünlü falan falan kişilerin de yaptıkları yüzünden aynı karşılığı alması gerektiğini söylüyordu.
Fakat buna katılamıyorum.
Şimdilerde yabancı ülkelerde bu tarz olayları ortaya çıkan ünlüler de aynı şekilde aforoz ediliyor. Geçmişte yaşattıkları gün yüzüne çıkınca, insanlar hâliyle tepki gösteriyor. O yönetmenle veya oyuncuyla kimse iş yapmak istemiyor. "Başarılı" bir kariyer güneş gören kardan adam gibi eriyip gidiyor.
Neyse olumsuz örnekleri kafamdan atıyorum.
Sonuç olarak kişi kendisi belirler başarılı olup olmadığını demiştim yukarıda ama dışarıdaki üçüncü göz olan bizlerin de kendi tanımları olması çok doğal. Benim için bir insanın başarılı sayılması için "iyi insan" da olması lazım.
Sizi sıkmış olabilirim bugün, kusuruma bakmayın. 🙇♀️
Umarım kimse okumamıştır bu gereksiz şeyleri. 😶🌫️