Anlam veremediği şeye zaman meftunu diyordu abdallar. Durup durup hatırlamamak için çabalasa bile bir türlü kurtulamıyordu. Çocukluğunda çok duymuştu, galiba bizimkisi lanet diye...
Zihninin karmaşıklığına şaşırıyordu. Bir anda kuzular aklına gelebiliyordu. Makinelerin yara yaptığı memelerinden akan irinle karışık sütler beyninin kıvrımlarından gözlerinin önüne akabiliyordu. Ve durup iç çekiyordu, sütü olsun istiyordu. Sömürülen bütün kuzuların sütlerinin bedelini geri verebilmek için...