En ilkel duygulardan birisi olan öfke az yada çok hemen hemen hepimizin kapısına uğramıştır. Peki biz neden öfkeleniriz?
Bunun cevabını bazen tek kelimeyle bağlasak da iş o kadar da basit olmayabilir. Normal halimizden çıkıp bizi bazı biyokimyasal aktarımlarla kurup, yükseltip sonra da silahtan çıkan mermi gibi ateşleyen bu duygunun asıl kaynağı beynimizdir.

Evet yanlış okumadınız :)
Birçok faaliyetlerimizi ve duygularımızı yöneten kafamızdaki soyutlukları kendi içinde somutlaştırarak bize başarılı bir şekilde empoze eden organımızın ta kendisidir. Öfke özünde farklı nedenlere dayanıyor olabilir ama temel birkaç nedenlerinden birisi olan adaletsizlik veya başka deyişle eşitsizlik sizin adrenalin hormon seviyenizin dengesini değiştirir. Geçerli bir sebep olmadığı halde patronunuz sizi işten çıkardığında, aynı suçu işlemenize rağmen öğretmeninizin sizi daha ağır cezalandırdığında adaletsizlikten dolayı öfkeleniriz. İstanbul trafiğinde gereğinden fazla kaldığınızda, hiç trafiğin olmadığı bir şehirde yaşayamamaktan dolayı öfkelenebiliriz. Tabi bu söylediklerim adaletsizlik temellendirmeli öfkeye örneklerdi.
Farklı açıdan bakalım;
Kız arkadaşınızla sokakta yürürken birisi laf söylediğinde neden öfkelenirsiniz? Sahiplenme duygusu, o sözleri hak etmediği için veya içinizdeki egoya bastığı için... Nedeni kişiden kişiye değişir hatta asıl nedeni farklıdır belki ama siz başka nedene bağlayabilirsiniz. İnsan bu kadar karışık bir varlıkken duyguları çok daha çözülemeyecek derecede olabilir.
Öfkemizi kontrol edebildiğimiz ölçüde kaliteli insan profiline bir adım daha yaklaşırız. Mümkünse öfkemizi olumlu aktivitelerle absorbe edelim. Spor bu konuda bize yardımcı olabilir. Birbirimize olan saygımızdan umarım taviz vermeyiz.
Posted from my blog with SteemPress : https://esamancii.timeets.com/index.php/2018/09/08/ofke/