Her insan küçük bir bebek olarak dünyaya merhaba der. Ardından büyür ve gelişirler. Daha sonra günlük zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmek için iş hayatına atılıp çalışmak durumunda kalırlar. Bir sonraki aşama da kendi soyunu devam ettirmek amacıyla o da bir bebek sahibi olmayı seçer. Son olarak da sizin ebeveynleriniz gibi o da dünyaya gözlerini yumacaktır. Bu bir döngüdür ve ilk insandan bu yana aynı şekilde devam etmiştir. İleride de muhtemel ki benzer döngü devam edecektir. İnsanın burada bilmesi gereken tek şey bu hayat ona lütfedilmiş en değerli şeydir ve bunun kıymetini bilip o hayatı en güzel şekilde yaşamalıdır.
İnsanlar dünyaya malasef kendi rızalarıyla gelmez, anne babalarını kendi seçme şansları yoktur ya da başka bir ülke de başka şartlarda yaşamayı seçemezler. Evet Yaşam bu konuda bize adaletli davranmıyor. Fakat şunu da unutmamak lazım insanlar oluşurken milyonlarca sperm ile yumurtalık hücreleri birleşir ve o kadar ihtimal arasından siz oluşursunuz. Bir saniye geç ya da erken bir birleşim olsa sizin yerinize başka bir kardeşiniz dünyaya gelmiş olacaktı o nedenle size verilen bu şansı layıkıyla kullanmak zorundasınız.
İnsanlar öğrenmeye bebelikten başlar ve bu ölene kadar devam eder. Genel olarak insan yaşamı bebeklik bittikten sonra okulla devam eder güzel bir hayat geçirmek iyi bir eğitim alırsınız. Daha sonra sıra gelir iş hayatına atılmaya , ülkemizin şartları göz önüne alındığında malasef insanların zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için çok çalışmaları gerekmektedir o nedenle kimse kendine zaman ayıramaz sürekli çalışır çalışır çalışır. Burada Belli bir birikim yaptıktan sonra aile kurmaya karar verilir , bu sefer de aileyi geçindirmek için sürekli çalışmak durumunda kalırsınız. En sonunda çalışamayacak duruma gelir ve ömrünüzü doldurup ölürsünüz.
Eğer bu döngüyü kırmak farklı bir hayat yaşamak isterseniz kurgulanmış bu oyunda bazı kritik hamleler yapmanız gerekir, Aksi takdirde herkesin yaşadığı bu hayatı yaşamak durumunda kalırsınız.
Kronolojik sırayla gitmek gerekirse eğer bebeklikten başlayıp ve üniversite dönemine kadar geçen süreç insanlar için en önemli dönemdir. Bu dönemi çok verimli kullanmalısınız. Hem gerekli eğitimleri alıp kendinizi geliştirmelisiniz hem de kendinize zaman ayırıp gençliğinizi yaşamalısınız. Eğer aradaki dengeyi tutturamazsanız malasef ilerde sizi mutsuz bir hayat bekliyor olacaktır. Ne okulu kırıp haylazlık yapmalısınız ne de boş zamanlarınızda sürekli ders çalışmalısınız. Yeri geldiğinde sporunuzu ,hobilerinizi , sosyal aktivitelerinizi yapıp , yeri geldiğinde derslerinizi çalışmalı, kitap okumalı , genel kültürünüzü geliştirmelisiniz.
Ne ekersen , onu biçersin !
Eğer yukarıda yazılanları uygulama fırsatı bulursanız, hayata diğer insanlardan önde başlama fırsatı elde edersiniz. Gelir seviyeniz artar, yaşam standardlarınız değişir, kendinize daha çok vakit ayırma şansı bulursunuz. İsterseniz refah seviyesi daha yüksek bir ülkeye yerleşip geri kalan hayatınızı orada idame ettirebilirsiniz ya da Boş zamanlarınızı değerlendirip sürekli dünyayı gezme fırsatı elde edebilirsiniz. Eğer uygulayamazsanız bu sefer de hayatta kalabilmek için sürekli çalışmak zorunda kalıp sadece hayati ihtiyaçlarınızı giderebilecek kadar kazanır ölene kadar da aynı hayatı sürdürmek durumunda kalırsınız.
Eğer Sürekli kendinizi eğitime adayıp ,sosyal yönünüzü zayıf bırakırsanız bu sefer de mutsuz bir hayat sizi bekleyecektir. Çok iyi eğitimli bir insan ile bir tık altında eğitimi olup daha iyi sosyal ilişkileri olan bir insanı kıyaslarsak eğer, ikinci durumda hem iş hayatında sosyal yönünüz yardımıyla daha başarılı olacaksınız hem de normal hayatınızda kendinize ve çevrenize zaman ayırıp daha güzel ve mutlu bir yaşam süreceksiniz.
Son bir kritik hamle ise hayatta bazen riskler almak gerekir. Okul hayatınız kötü gitmiş olabilir, başarılı bir eğitim hayatınız olmayabilir ya da çok güzel eğitim almanıza rağmen hayat size adil şartlar sunmayabilir .Bu durumlarda umutsuzluk yerine bazı riskler alıp girşimlerde bulunarak bütün hayatınızı bir anda değiştirme fırsatınız olabilir. Buna örnek olarak alibabanın kurucusu Jack Ma'yı verebiliriz:
Ma’nın bilgisayar ya da kodlama deneyimi hiç yoktu ama Amerika’ya 1995’te yaptığı bir gezide interneti ilk defa kullandığında büyülendi. Daha yeni çeviri işine başlamıştı ve bir Çin firmasının ödemesini geri almasına yardım etmek için bu geziye çıkmıştı. Ma’nın ilk online araması “bira”ydı fakat arama sonuçlarında hiçbir Çin birası çıkmaması onu şaşırttı. İşte Çin için bir internet şirketi kurmaya tam da bu sırada karar verdi. İlk iki girişimi başarısızlıkla sonuçlansa da dört yıl sonra, apartman dairesinde topladığı 17 arkadaşını “Alibaba” adını verdiği çevrimiçi pazar yerini kurma vizyonuna yatırım yapması için ikna etti. Bu site ihracatçıların, alıcıların doğrudan satın alabildiği ürün listelemelerini yayınlamasına imkan verdi. Kısa zaman sonra bu servis dünyanın her yerinden üyeleri cezbetmeye başladı. 1999 Ekim’ine kadar şirket Goldman Sachs’tan 5 milyon ve teknoloji şirketlerine yatırım yapan bir telekom şirketi olan Softbank’tan 20 milyon dolar topladı. Bu takım birbirine bağlı ve atik olmaya devam etti. Ma çalışanlarını toplayarak “Bunu başaracağız çünkü genciz ve asla ama asla pes etmeyiz” dedi.
Sonuç olarak hayatı kaliteli ve verimli yaşamak sizin elinizde. Hayata zorluklarla başlamış olabilirsiniz fakat umutsuzluğa kapılmayıp bu hayatı farklı bir yöne çevirme şansınız her zaman vardır. Tek yapmanız gereken elinize geçmiş bu yaşam fırsatını heba etmeden gerektiği ölçüde yaşamasını bilmek.