Uzun bir süre ara verdikten sonra yavaş yavaş yeniden yazmaya başlamanın vakti geldi sanırım. Ben stemiti aşırı faydalı bilgiler paylaşmak yerine kendi dünyamın görünen ve görünmeyen yüzlerini paylaştığım bir blok gibi kullanıyorum. Kim bilir belki bir yerde bir insan benim yazdığım şeyden kendine bir fayda sağlıyordur.
Bu gün sizlere bahçemin son durumunu göstermek istiyorum. Çünkü binbir emekle adam etmeye çalıştığım bahçede bu gün herşeye soğuk vurduğunu gördüm. Bu beklenmedik bir durum değildi. Ama yinede bir kaç hafta daha mahsül almayı düşündüğüm bazı sebzeler vardı. Artık hiç biri yok.
Bahçeye girdiğimde sapsarı bir görüntü karşıladı beni. Yani aslında tam sarı değildi. Çünkü yabani otlar yine dimdik ayakta duruyordu. Ama kendi ellerimizle diktiğimiz tüm fidelerin yaprakları soğuktan yanmış ve kurumuştu. Bu başta garip geliyor insana ama soğuk bir defa etkilediğinde bitkiyi, ilk güneşi görüşünde bitki kurumaya başlıyormuş.
Köyde bir çok insan bahçesindeki mahsülünün yanına saman balyaları koyup ateşe vermiş. Gece boyu için için yanan saman balyasından çıkan dumanın sıcaklığı etrafındaki sebzeye don vurmasını engellermiş. Bunu öğrendik ama bizim için çok geç oldu. Bir hafta önceden biber ve domates fidelerin üzerini hasat işlemi biten ve kökünden söktüğümüz fasülyelerle örtmüştük. Ama onlarda koruyamamış güzelim fideleri.
Durum çok kötü olsa da beklediğimizden sadece bir kaç hafta önce son hasatı yapmış olduk. Bahçede yeşil hiç birşey kalmadı mı? Tabiki var.
Soğuğa dayanıklı pırasa ve
Soğuğa nasıl dayandığını bilemediğim maydanoz.
Tüm günün sonunda mahsülü kulübenin orta yerine serdik.
Kapya birberleri kızarması için orada bıraktık ve son domateslerimizi alarak eve döndük. Artık bahçede ekme biçme işi kalmadı. Sadece temizlik ve toprağın yeniden sürülerek dinlenmeye bırakılması var. Yeni sezonda bu konularla ilgili paylaşım yapmaya devam edeceğim. Merak ediyorsanız takipte kalın. :)