baprikal

Minik bi merhaba ile giriş yapayım, görelim mevlam neyler, neylerse güzel eyler.

4H

Son zamanlarda bakliyat alırken mutlaka naylon yerine büyük bezlerden kullanıyorum. Eve gelince cam kavanozlarına koyunca öyle güzel oluyorlarki poz veriyolar böyle...

Hep üzerinden geçtiğim köprünün demirlerini boyamışlar. Bu köprünün tahtaları yıllardır aynı kalmasa tanıyamayabilirim. Etrafındaki şeyler de dahil sürekli değiştiriyorlar.

Canım sıkılınca sıkıntımı alacak tek yer burasıı. Buraya gelince bir arkaşımın dizine yatmış gibi oluyorum.

Kalan iplerin çok güzel değerlenebileceğine dair çok güzel bir kullanım alanı..

Tam da Japonyadan beklenecek hareketler bunlar :)

Benim memleketimde bal çok fazla var. Ve tadı diğerlerinden çok farklı. Öz hakiki bal dedikleri bal bizim bal sanki. Yalnız artık arılara çok fazla yük olduğumuzu düşünüyorum. Bu nedenle balı artık eskiye

Hemen elimin altında hazır yiyeceklerin bulunmasını çok seviyorum. Genelde evde kuru bakliyat şeklinde değil de haşlayıp dolaba atarak saklıyorum ki her an yemek istesem buzluktan çıkarmam yetiyor. Bu

Hangi yörenin olduğu bilmediğim bu yemeği benden çok seven olamaz diye düşünüyorum. Her gün olsa yiyebileceğim bu yemeği sırf kilo almamak için yemiyorum. Yoksa şu anki kilomun üzerine alacağım 10 kilonun

Bir gülü gördüğüm zaman heyecanlanmamam elimde değil, her gül gördüğümde heyecanlanırım. Bunun kaynağını bildiğim pek söylenemez ama kendimi bildim bileli bu durumun böyle olduğunu söyleyebilirim.

Hayatımın neredeyse tüm zamanlarında çiçeklere tutkum olmuştu. Ne zaman ve nasıl başladığını tam olarak kestiremiyorum ama kendimi bildim bileli bu durum böyle... Evimde olan çiçeklerden bir tanesini