---

Herkese merhabaaaa!!!

Umarım iyisinizdir ya da iyi olmaya çalışıyorsunuzdur. Ben iyiyim ve bugün sizlerle, biz İstanbulluların iyi bildiği ama sık sık yapmadığı bir "must-do-in-Istanbul" ile geldim. Tekne turu! En son geçen yıl Boğaz'da bir tura çıkmıştım ve harika yerleri görme fırsatım olmuştu. Bu turdan Türkiye'nin Dört Bir Yanından serimin 3. bölümünde bahsetmiştim. Ah ne zamanlardı onlar...

---

Bu tur için özellikle Eminönü kısımlarında veya Galata Köprüsü'nün diğer tarafında bulunmanız gerekiyor. Biz Galata Köprüsü'nün diğer tarafında olarak tabir ettiğim kısımdan kişi başı 150 TL'ye bu tura katıldık. 40 dakika kadar geminin biraz dolmasını bekledik. Klasik bir işletme olarak gemi dolmadan kaldırmıyorlar ve çok uzun süre beklediğinizi söyleseniz bile para iadesi alamıyorsunuz ne yazık ki.

---

İlk 30 dakikada Boğaz köprüsüne ulaştığımız bu tur oldukça soğuktu ama dışarıda biraz dayandık. Soğuktu fakat manzara çok güzeldi. Bir de hemen en arka koltuklara kurulduk çünkü biliyordum ki bu kadar bekleyişle gün batımında dönüş için harika bir görsel ziyafet yaşayacaktık. Biraz kafayı kullanmak gerekiyor 😂

---

Yola çıktığımızda güneş batmaya başlamıştı bile. Kuşların fotoğraflardaki detayları beni çok mutlu etti bu arada. Kuşları severim, çok gürültülü olmadıklarında ama bu martılar biraz arsızdı. İnsanlar onları simit yemeye alıştırmış olmasından kaynaklıydı sanırım, bize çok yakından uçuyorlardı.

---

---

Bir sürü fotoğrafım ama az kelimem var bu yüzden size nasıl bir şey anlatsam bilemiyorum. Sonuçta kuzenim be teyzem oturup muhabbet ettiğim ve bir sürü fotoğraf çektiğim bir gezi oldu ama durun bir dakika... Ben bunu nasıl unuttum?! Saniyeler önce galerimde gezerken bir videoya rastladım.

Gezinin başlarında gelip, tabii ki de gönüllü olarak, kafama papağan kondu.

---

Papağan benim düşündüğümden daha ağırdı ve bu yüzden kafamı tutmakta zorlandım. Onu düşüreceğim diye ödüm koptu! Neyse ki şapkam kafamdaydı da tutunabildi oraya. Tabii sonra çektikleri fotoğrafı bana getirdiler ama 300 TL istediler. Ben bir yerli olarak bir fotoğrafa hayatta bu parayı vermem... Vermedim de ve kuzenim de bu minik videoyu çekmiş. Çok teşekkür ettim ona.

---

Bir de en arkada otururken birisi yanıma geldi. Yabancı turistti ve benim powerbankimi gördükten sonra kullanabilmek için sordu. Şarjı tamamen bitmiş! 0'da tamamen kapanmış. Ona powerbanki uzattıktan sonra yolun geri kalanında bolca sohbet ettik. Hatta kuzenimle fotoğrafımızı da çeken oydu. Çok şirin bir Çinliydi kendisi. Adı da Bank'mış. Tabii Latin Alfabesi ile yazılma şekli bu mudur emin değilim fakat özellikle "a" vurgusu açıktı. İngilizce'deki bank (banka) gibi değil de Türkçe'deki bank gibi.

---

İstanbul'daki bir "must-do" bu kadardı. Bir sonraki durağımız Kız Kulesi olacak. Harika zaman geçirdim orada da. Son iki durağımız kaldı bu yüzden bana biraz daha sabredin lütfen. Yarın görüşmek üzere. Kendinize dikkat edin, sağlık ve sevgiyle kalın ve lütfen unutmayın ki;

Bu dünyada sizden başka bir tane daha yok.

Hello everyone!!!

I hope you are well or are trying to be well. I'm fine and today I've come to you with a ‘must-do-in-Istanbul’ that we Istanbulites know well but don't do often. Boat tour! Last time I went on a tour in the Bosphorus last year and I had the opportunity to see wonderful places. I talked about this tour in part 3 of my From All Over Türkiye series. Oh what a time they were...

---

For this tour, you need to be especially in Eminönü or on the other side of the Galata Bridge. We joined this tour for 150 TL (4.11 USD) per person from the other side of the Galata Bridge. We waited for 40 minutes for the ship to fill up a little. As a classic business, they do not remove the ship before it is full and unfortunately, you cannot get a refund even if you say that you have been waiting too long.

---

We reached the Bosphorus bridge in the first 30 minutes of this tour, it was quite cold but we endured a little bit outside. It was cold but the view was very beautiful. Also, we immediately set up in the back seats because I knew that with so much waiting, we would have a great visual feast for the return at sunset. It is necessary to use a little head 😂

---

The sun was already setting when we set off. By the way, the details of the birds in the photographs made me very happy. I like birds, when they are not too noisy, but these seagulls were a bit cheeky. I think it was because people had accustomed them to eating bagels, they were flying very close to us.

---

---

I have a lot of photos but few words, so I don't know how to tell you anything. After all, it was a trip where I sat and chatted with my cousin and aunt and took a lot of photos, but wait a minute... How did I forget this?! Seconds ago, I came across a video while browsing my gallery.

At the beginning of the trip, a parrot landed on my head, voluntarily of course.

---

The parrot was heavier than I thought it would be, so I had a hard time holding my head. I was terrified I was going to drop it! Fortunately, my hat was on my head so he could hold on. Of course, then they brought me the photo they took, but they wanted 300 TL (8.23 USD). As a local, I would never pay that much for a photograph. And I didn't, and my cousin took this little video. I thanked him very much.

---

Someone came up to me while I was sitting at the back. He was a foreign tourist and after seeing my powerbank, he asked to use it. The battery was completely dead! It was completely switched off at 0. After I handed him the powerbank, we chatted a lot the rest of the way. He even took a photo with my cousin. He was a very cute Chinese guy. His name was Bank. Of course, I am not sure if this is the way it is written in Latin Alphabet, but especially the emphasis on ‘a’ was clear. Not like bank in English but like bath in British accent.

---

That's it for a ‘must-do’ in Istanbul. Our next stop will be the Maiden's Tower. I had a great time there too. We have two last stops left, so please bear with me a little more. See you tomorrow. Take care, stay healthy, with love and remember that;

You are the only one of you.