Selamlar. 🙋♀️
Nasılsınız, umarım herkesin sağlığı ve keyfi yerindedir. Ben de iyi olmaya çalışıyorum. Tüm hasta arkadaşlarıma acil şifalar diliyorum. 💐
Bugün 19 Kasım, yine özel bir gün. Türk Hive Power Up Günü'müz. Her ay az-çok demeden power up yaparak hesaplarımızı ve dolayısıyla topluluğumuzu da güçlendirmeye çalışıyoruz. Aslında son aylarda topluluğumuz bazı sebeplerle o eski enerjisini biraz yitirse de yine de yılmadan devam eden arkadaşlarımı görmek iyi hissettiriyor.
Ben de her ne kadar onlar gibi paylaşım yapamasam da destek olmak istedim bugün. Bundan sonrası benim için de güzel olur umarım. ✨️
Şimdiye dek bu etkinliğe emek veren, sponsor olan ve katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum. Minimum bir sayıyla da olsa (10 HP ile) destek olmak istedim. ☕️
Anlatacak çok şey var aslında. Aylık kitap okumalarımdan hızlıca bahsetmem lazım aralık ayı çıkmadan. Her ay sürdürmeye çalıştığım Ada temalı serimi 2025'e taşıyacağım. Kaldığım yerden devam etmek istiyorum. Tamamlayamadan bitirmeye gönlüm razı gelmedi.
Her gün 1 Hive power up yaparak rozet alma hedefimin sonuna yaklaşıyorum. Kasım ve aralık da başarıyla tamamlanırsa kendi açımdan misyonumu tamamlamış olacağım. Çok zordu ama bir o kadar da eğlenceli ve heyecanlıydı başları. Sonra ise biraz sıkıldım ama yine de yarım bırakmak istemedim. Bugün yaptığım 10 HP ile birlikte kasım ayında toplamda 40 HP yapmış olacağım yine.
Son haftalarım biraz hastalıkla geçti diyebilirim. Göz rahatsızlığımdan daha önce de bahsetmiştim. Yeni bir doktora gittim bu kez. İşin benim açımdan tuhaf olan kısmı şu ki eski oturduğum mahalledeki yıllarca önünden geçtiğim göz hastanesine gitmem. O zamanlarda hiç güven veren bir yer değilmiş gibiydi ve kapısından içeri girmeyi bile düşünmemiştim. Yıllar sonra en yakınlarımdan biri tarafından oradaki bir doktorun ismi önerilince isteksizlikle de olsa uğradım. Doktor hanım bayağı ilgilendi ve içim ısındı ona. Şüphelendiği bir şeye karşı takibe aldı ve bir ay sonra tekrar kapısını çalacağım. Umarım tedavim başarılı olur. 🙏
Oradan çıkınca hemen eve gitmek istemedim. Kendimle self date günü ilan ettim. 🙆♀️
Tek başıma uzun zamandır yapmıyordum bunu. Özgürce takılmak çok iyi gelecekti bana da. Alışveriş merkezindeki tüm takıcıları dolaştım galiba. Sevdiklerime ve kendime güzel şeyler aldım. İçlerindeki favorim ceylanlı broş oldu. Bu ara broşlara takmış olabilirim.
Sonrasında D&R'a uğradım. Hep 'kasıma kadar kitap almayacağım' diyordum ya yazılarımda hani, sandım ki kasımın ilk günü kimse tutamaz beni ve kitaba aç bir insan gibi sepetleri doldurup boşaltırım. Fakat öyle olmadı. İçimdeki o heves öldü mü ne? Kitap almadan geçirdiğim o iki ay beni terbiye mi etmişti yoksa? Hiç ihtimal vermiyorum buna ama bana bir şeyler olmuştu. Heyecanımı yitirmiştim. 🙇♀️
Amazon'a baktım ama beni celbeden bir şey çıkmadı karşıma. Prime üyeliğimi aktifleştirmedim bile. Sepetimdeki kitaplara baktım ama içimden almak gelmedi, duruyor hâlâ.
Belki de beni tatmin eden bir indirim de görememiş olabilirim. Almasam da olur demezdim galiba o zaman. Bilemiyorum.. Şimdilik beklemedeyim. Son on gün kaldı, belki bu ayı da pas geçebilir ve rekorumu üç aya taşıyabilirim.
Outlander serisi ilgimi çekiyor ve Harry Potter özel kitabı. İyi bir fırsat çıkarsa alabilirim ama her şey muallakta şu an. 🤷♀️
Yukarıda dediğim gibi D&R'a uğradım. Saatlerce gezip dolaşırım diye düşünüyordum ama tahmin ettiğimden kısa sürdü bu ziyaret. Çünkü fiyatları o kadar kazıktı ki. Kendiniz alıp barkodu okutuyordunuz artık. Hiçbir etiket yoktu kitaplarda. Sanırım çalışanlara, sabah taktıkları etiketleri akşam değiştirme işi hayli zorlayıcı geldiği için hepsini kaldırmışlar. Daha önce listeme aldığım birkaç kitabı kontrol ettiğimde neredeyse 3 katı gibi bir fark vardı Amazon'la. Bazıları daha da fazla hatta. Orada 57 tl olan burada 350 tl olmaması lazım. Sadece fotoğraflarını çekmekle yetindim. 🫠
Çok tatlı çocuk kitapları vardı. Ne kadar okusam da doyamıyorum onlara. Kütüphânemin ilgili kısmında sayıları hayli fazla olmasına rağmen yine de yeterli gelmiyor bana.
Charles Dickens'ın Noel Şarkısı'ndan bahsetmiştim daha önce. Can Çocuk'tan da okumuştum ama bu yeni kapağı çok hoşuma gitti. Belki internet alışverişimde sepete atarım bir tane. Jules Verne kitapları da ilgi çekiciydi. Umarım her çocuğun evine ulaşır ve kalbine dokunur bir gün. 📚🕯
Oradan çıkınca ev dekorasyonu mağazalarına uğradım. Aklımdaki şeyleri almak için bayağı gezdim diyebilirim. Yılbaşı temalı ürünlere bayılıyorum. 🙆♀️ Aklımda bir figür ve hayali bir resim var. Ona uyan, onu andıran şeyler çok hoşuma gidiyor. Beğendiklerimi evde görmek, onlarla birlikte yaşamak çok güzel bir his. Ceylan benim hayvanım. Ceylanlı ve geyikli eşyalar, karlı manzaralar, çatısında kar birikmiş evler ve çam ağaçları çok çok güzel. 🦌☃️❄️🎄🏘🌨
Bana çocukluğumun mutlu günlerini hatırlatıyor. Babamın simli kartpostal koleksiyonlarını da. Onlardan bazıları benimle. O kadar güzeller ki. Narnia Günlükleri'ndeki o sihirli dolap gibi bir yerden geçip onların ülkesine gidebileceğimi hayal ederdim. Harika olurdu bence. 🎈
Siz sever misiniz yılbaşı teması olan eşya ve objeleri?
İtiraf etmeliyim ki artık bitap düşmüştüm. Foşur foşur adam gibi bir kahveyi hak etmiştim artık. 🤭
En güzel manzaralı bir masa buldum kendime. Eğer yeni bir kitap alsaydım ona başlardım kesinlikle, günün tarihini atardım.
Yedek olarak, yarısına geldiğim Talebe'yi yanımda getirmişim iyi ki.
Bu kitabı okuyanlarınız var mı acaba? Sonunun iyi bittiğini söyleyin lütfen. Her türlü spoilera açığım. Talebe'yi bir dönem o kadar yükselttiler ki. İsmini ve kapak görselini sevmediğim için -bana okulu hatırlatıyordu ve iticiydi- almayı ve okumayı hiç düşünmüyordum. Ama nasıl olduysa, Allah'ın cezası hangi yorumdan etkilendiysem almış bulundum. Sadece almakla kalsaydı ama başlamış da oldum. Şimdi okuyup bitiremiyorum yarım da bırakamıyorum. Allah o ailenin cezasını versin. Sinir ettiler beni. 🤦♀️
Kitap sanki çok iyiymiş gibi diğer kitaplardan boyut olarak hem büyük hem de küçük puntolu. Okuyor okuyor okuyorsunuz, bir bakmışsınız 20 sayfa ya var ya yok. Böyle bir şey olamaz yani. 😐 Sabrettim bitircem bakalım.
Kendine eziyet yapmak istemeyen hiçbir kimsenin okumasını istemem yani. Amiş ve Mormon'lar hakkında araştırma yapmak isteyenler hariç. Çünkü Mormon bir ailenin dramatik yaşam öyküsüne konuk oluyorsunuz ve nefes almak zor oluyor inanın. Biraz abartmış olabilirim belki ama bana verdiği his aynen böyleydi. 🙊
Neyse sakin ol kızım. Bu yazıyı iyi bir duyguyla bitirmen lazım. Aklına güzel bir şeyler getir. Derin nefes al. Tamam şimdi oldu, sakinim.
Kafayı yemenin eşiğinden dönsem de yazabiliyor oluşuma seviniyorum. Devamını getirebilirim umarım artık.
Kendinize iyi bakın, okuyan arkadaşım olursa eğer teşekkür ederim. 🌸